Aşkın Süzük Türkiye son seçimlere giderken ittifaklar siyasetini çok konuştu. Düzen siyasetinde iki ana ittifakın bir seçim denklemi uyarınca bir araya geldiği ve bu ittifakların unsuru olan partilerin ülkenin temel meselelerine yaklaşımlarında ciddi bir fark olmadığı görülüyordu. Fakat seçim sürecinde, bu benzerliğin görünür hale geldiği bir siyasi atmosfer oluşmadı. Oluşmasına da izin verilmedi. 20 yılı...
15-16 Haziran 1970…[1] Ülkemiz işçi sınıfı mücadelesinde önemli iki gün. Bu iki gün boyunca işçiler İstanbul ve Kocaeli’de fabrikalardan çıkarak şehir merkezlerine doğru yürüyüşe başladı. İstanbul’da Anadolu yakasında Ankara asfaltından Kartal- Kadıköy’e, Levent’teki fabrikalarından Şişli Taksim yönüne, Eyüp bölgesindeki işçiler Topkapı’ya doğru yürümeye başladı. Bakırköy’deki fabrikalarından çıkan işçiler Londra asfaltından yürüdü. İki gün kent merkezlerine...
“Eğer zamanın tohumlarını seçmek, hangi tanenin büyüyüp hangisinin büyümeyeceğini haber vermek gücündeyseniz, bana da bir şeyler söyleyin; bilin ki ben, ne lütuflarınızı dilenir, ne de nefretinizden korkarım.”[1] “Bütün devrimlerin temel sorunu devlet iktidarı sorunudur” diyordu Lenin. Ve bu sorun kavranmadıkça devrimi yönlendirmekten söz etmek şöyle dursun, devrime aklı başında bir katılım dahi gösterilemezdi.[2] Devrime katılım...
Türkiye doğal afetlere yabancı bir ülke değil. Başta depremler birçok büyük doğal afet yaşanmış ve yaşanmaya da devam ediyor ülkemizde. Son yıllarda doğal afetlerin sıklığındaki artış ve sonrasında ortaya çıkan ağır sonuçlarla birlikte ise Türkiye’de birbiri ile ilişkili bir dizi konunun yeniden yoğun olarak tartışılmaya başlandığını gözlemliyoruz. Doğal afetler ve bunların yıkıcı sonuçları hakkında biz...
Dünyada üç yüz milyondan fazla insanın göçmen, sığınmacı, mülteci gibi isimlendirmelerle, doğdukları ülke dışında kendilerine yeni bir yaşam alanı aradığı belirtiliyor.[1] Yoksul, savaşların veya iç çatışmaların olduğu coğrafyalardan daha varsıl ve huzurlu olduğu düşünülen yeni alanlara doğru gerçekleşiyor bu yolculuk. Göç vermek ya da almak dünyanın artan sayıda nüfusunu ve ülkesini etkiliyor artık. Göçü oluşturan...
Hiç düşündünüz mü, Süleyman Demirel’in[1] “vecize”lerinden en ünlüsü “dün dündür, bugün bugündür”, neden “yaşamın diyalektik akışında doğan yeni olgulara”, “değişen somut koşulların analizi sonucu yeni bir siyasal konum ve söyleme” yorulmaz hiç? Bir totoloji örneğidir, yanlışlanamaz, dün gerçekten dündür, bugün de bugün, ama neden, sağcılığın politik manevralarının omurgasızlığına ve aldatmayı maharet bellemiş demagogluğa örnek olarak...
Garip ve sıra dışı günlerden geçiyoruz. Biraz da tekinsiz. Geçmiştekileri andıran ama daha önce hiç yaşanmamış olaylar, durumlarla geçiyor günler. Bir yandan bu sıra dışılık yeni bir tarihin kıyısında olduğumuzu düşündürüyor, bir yandan da yoruyor, bezdiriyor. Umut, heyecan, tedirginlik ve bezginlik iç içe yaşanıyor. Geçtiğimiz ay içinde daha önce benzeri pek yaşanmamış iki olay gündeme...
Suriyeli mültecilerle ilgili devam eden tartışma, Türkiye sermaye sınıfının içindeki kliklerin, sorunu algılayışlarındaki farklılık ve hatta çatışmaları da su üstüne çıkardı.[1] Halihazırda kliklerin siyasi temsilcileri arasında devam eden tartışmanın pas geçilen uluslararası boyutu da mevcut. İktidar tarafından Suriye müdahalesinin meşrulaştırılmasında kullanılan mülteciler aynı zamanda ABD ve AB’nin de Şam yönetimine karşı pazarlık kozuna dönüşmüş durumda. Taliban’ın Afganistan’da...
Bir gazetecinin kendisini şanslı kabul edebilmesi için kaos dönemlerinde coğrafi olarak nerede konumlandığına bakması gerekir. Konuyu sadece gazetecilik alanına sıkıştırmayalım. Sosyal bilimler alanında çalışan iyi bir araştırmacı için de aynı olgu geçerli ve önemlidir. Burada, temel bir önyargıyı öncelikle aşalım. Sosyal bilimler ya da genel olarak toplumsal araştırmalar sanıldığının aksine sadece kitap okuyarak ve bilgisayar...
İnsanlığın ilk ortaya çıkmaya başladığı zamanlardan itibaren duyusal algılarımız da hayvanların duyusal algı ve tepkilerinden farklılaşmaya başlamıştır. Bu ayrımın ne yönde ve ne derecede olduğu elbette ki önemli ama hemen başlangıçta ifade etmek gerekir ki insan için kendi dışında olan gerçekliği duyusal olarak algılayıp çeşitli imgelemlerde yeniden üretmek hep farklı düzeyleri de içermiştir. Gerçekliği sadece...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×